Karasu denilince akla gelen sadece satılık yazlık değil tabiki kuraşunun bir tarihi var Karasu denilince aklıniza Karasu evleri ve Karasu satılık yazlık değil tarihte gelsin
Sakarya Karasu 1316 ve 1360 yılları arasında Bizanslıların himayesindeydi
1326 yılında Karasuyu Osmanlı topraklarına katan Sultan Orhan’ın uç beylerinden Konuralp komutasında Türk Osmanlı kuvvetleriydi.
Evliya Çelebi ‘de, Seyahatnamesi’nde Buradan bahsetmiştir “Bundan 300 sene evvel Karasu Köyü’de kurulmuştur. İzmit Sancağı’nın Kandıra Kazası’na bağlı bir kasabadır. Halkı çoğunlukla kömür taşımacılığı ve balıkçılık yapmaktadır” şeklinde
Karasuda vatandaş daha önceden geçimlerini sağlamak için, farklı iki bölgede ikamet edermiş; çiftçilik yapmaya elverişi toprağı olan Karasu Köyünde yaşayanlar yazın denizcilik ile uğraşmak için sahil kesiminde oturmaktaymış
Karasu önce Sapanca Bucağı’na, sonra Kandıra’ ya, oradan da Adapazarı’na bağlanmıştır
İstiklâl Savaşı sırasında düşman Karasu’ya girememiştir,çıkartma yapamamıştır.
düşman kuvvetlerinin Karasuda herhangi bir etkinlik gösterememelerinin nedenlerinden biride İpsiz Recep Reis ve etrafındakilerin birlik olmasıdır.cesareti ipsiz recep olarak anılmasına sebeb olmuştur.
Karasu’nun kurucusu Hacı Abdi Beydir bu dönemde şehrin deniz dışındaki bölgelerine yani güneyine sur duvarları örülmüştür .bu sur duvarlar karasuya getirilen içme suyunada kalkan olmuştur.
İlçede iki tane eski yılların hatırası cami vardır Merkez Camii ve Aziziye Camii
Karasuda beslenme alışkanlıkları çeşitlilik arz etmektedir
yörede Doğu Karadeniz ve Kafkasya kökenli halkın olması sebebiyle Karasu mutfağı çok zengindir.
Mesela Çerkez Tavuğu,Çerkez Pastası,Kabak Tatlısı,Keşke,Ezme Fasülye ,Dartı Bunlardan bazıları.